Kalu bela nedir?

1 min read

Arapça, iki ayrı kelime, “evet, dediler” manasına gelir. Bu ifade, Kur’ân-ı Kerim’deki A’raf Suresi’nin 172. âyetlerinde yer alır: “Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik, demeyesiniz diye, Rabbin ademoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini aldı, onları kendilerine şâhid tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da) Evet (Rabbimiz olduğuna) şahit olduk dediler.” Allah’ın ruhlardan aldığı bu misak için, şu tâbirler kullanılır: Bezm-i elest, bezm-i ezel. Sûfilere göre, her insan, kabiliyetine ve yeteneğine göre, amel etmesi bakımından, hâl diliyle her ân, “sizi yetiştiren, bakan, geliştiren, büyüten Ben değil miyim?” sorusu tekrarlanmakta ve herkes, hal diliyle “evet” demektedir. Bu dünya, elest bezminde, Allah’a verilen sözün tutulup tutulmadığının denendiği bir sınama yeridir.

Kalem çalınıcak görgil

Haber böyledürür bilgil,

Kâlû belâ kelecisin

Bunda haber veren benem.

Yunus Emre

Tâ kâlû belâdan sevdik seviştik

Bizimle ezelî yarır mahabbet

Üstad nazarında, ikrar kopuşduk

Mü’mine kadîm ikrardır

Rate this post
Haber Oku
Tidings Globe