Arapça, namaz kılmaya mahsus dikdörtgen şeklinde küçük boyutlu halı. Şeriat, tarikat ve hakikati gösterir. Bu üçünü tam olarak gerçekleştiren dervişe, seccade denir. Gerçekleştiremeyen dervişe de, mecazen seccade denir. Hafnî, bu kelimenin Farsça…
MoreFarsça iki kelime olup, seccadede oturan demektir. Şeyhler hakkında kullanılan bir tabir. Bu manada olmak üzere, şeyhe post-nişin (postta oturan) de denir. Şeyhler, tekkelerde seccade veya post üzerinde oturdukları için, bu adla…
MoreArapça, secde etmek, Allah’ı tazim için, yüzü yere koymak anlamını ifade eden bir kelime. Mukaddes zatın sürekli zuhuru ile, beşerî özelliklerin silinip yok olması, iki türlü secdeden söz edilir: 1) Küllî secde:…
MoreArapça, kalbin secdesi demektir. Kaşanî bu tabiri şöyle açıklar: Şühud sırasında Hak’ta fani olmaktır. O bu halde vücud uzuvlarını kullanamaz.…
MoreArapça, şükür secdesi anlamına bir ifade. Mevleviler, namaz kıldıktan sonra, namaz kılma nimetine muvvaffak kılması sebebiyle, Allah’a teşekkür için, şükür secdesi yaparlardı.…
MoreCenaze namazı için kullanılan bir tâbir. Bilindiği gibi, cenaze namazında rükû ve secde yoktur.…
MoreArapça, sefihlik, ahlaksızlık gibi manaları ihtiva eder. İslam’ın veya aklın aksine bir iş yapmak.…
MoreArapça, yolculuk demektir. Cürcanî ve Kaşanî, zikir vasıtasıyla sufînin Allah’a doğru yolculuk yapmasına, sefer derler. Dört türlü sefer vardır: 1) Seyr ilallah (Allah’a doğru yolculuk), 2) Seyr fillâh (Allah’ta seyr), 3) Seyr…
MoreArapça ve Farsça’dan oluşan bir sözcük. Vatanda yolculuk yapmak demektir. Bu bir Nakşbendîyye tâbiridir. Sâlikin, fena huylardan iyi huylara yönelmesi: beşerî sıfatlardan, melekî sıfatlara ulaşması demektir. Maddî yolculuk ile, bir kimsenin kötü…
MoreMevlevî tâbiridir. Dedeler ve muhiblerden birinin, Konya’ya veya Hac amacıyla, Mekke’ye gitmesi sırasında okunan gülbanktir. Derviş, yola çıkarken, dede ve diğer dervişler (canlar) kendisiyle musafaha yapar, daha sonra Dede Efendi dua ederdi.…
MoreArapça, cömertlik demektir. Sehâ, Allah’ın sıfatlarındandır. Allah, mutlak olarak kerimdir. Cüneyd, cömerdi, seni vesileye muhtaç bırakmayandır, diye tanımlar.…
MoreÇin’in çeşitli şehir ve bölgelerinde mevcut yaşam koşulları ve insan nüfusunun ulaştığı tehlikeli boyut bütün dünya kamuoyu tarafından bilinmektedir. Özellikle Çin’de yükselen işsizlik, düşük maaş ve düşük yaşam standartları insan hayatını tehdit…
MoreKonularına göre ayrılmış en büyük felsefe film listesini sizlerle paylaşıyoruz. Başlıca konular şu şekilde: Septisizm ve Radikal Aldanma, İyi Bir İnsan Olma Üzerine, Determinizm, Özgür İrade ve Ahlak, Bireycilik Ve Toplumculuk, Ölüm…
MoreÖğrencileriyle hastaları tarafından çok sevilen ve sayılan Prof. Cemil Taşcıoğlu “hocaların hocası” olarak anılıyordu. Prof. Cemil Taşcıoğlu 1952 yılında Rize’de dünyaya gelmiştir. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi ve ardından mecburi hizmetini Şanlıurfa’da…
MoreArapça, gece uykusuz kalmak, uyumamak demektir. Orta harfi “he” dir. Zariyat/18’de, Allah şöyle buyurur: “Onlar gecenin son vakitlerinde (tan yeri ağarmadan önce) istiğfar ederler”. Bu âyete, başta Hz. Peygamber (s) olmak üzere…
MoreArapça, seher gecenin sonuna denir. Orta harfi “he” değil “ha”dır. Seher vakti, duaların kabul olduğu özel zaman dilimlerinden biridir.Bu sebeple seher vakti, sufîler dua ve niyaza ağırlık verirler. Seher vaktini uyanık olarak…
MoreSehl b. Abdullah et-Tüsterî (ö. 283/896) tarafından kurulmuş bir tasavvuf okulu. …
MoreBektaşî tabiridir. Beştaşîlerin boyunlarına astıkları taşa, sekil adı verilir. Bu taş, şeriattan bir taş koparan, yani İslam’a aykırı davranışta bulunanlara asılırdı. Bektaşîler bunu şu espiri ile açıklarlar: Hz. Musa, bir taşa elbiselerini…
MoreSekinet; vakar, iç huzuru anlamında Arapça bir kelime. “O, imanları artsın diye, mü’minlerin kalbine sekineti indirendir” (Feth/4) âyetinde bu terime işaret vardır. Gaybm gelişinde meydana çıkan huzur hali. Nebi ve velilerin kalbine…
MoreGayb erenlerinden, veliler hiyerarşisi içinde yer alan sekiz evliya. Bunlara, kahır ve kuvvet ricali denir. Şiddetli ve hiddetli özelliğe sahiptirler, himmetleri etkilidir. Yöneldikleri ruhları etkileri altına alırlar, tasarruf etme güçleriyle tanınırlar. Bunlara…
MoreArapça, sarhoşluk demektir. Kalbe gelen varidin etkisiyle, sâlikin ihsastan sıyrılıp, gaybete düşmesidir. Zıddı, ayıklığı ifade eden sahv hâlidir. Sekr mükemmel olmaz da, hisler tam kaybolmazsa, bu sâlik, mütesâkirdir. İki türlü sekr vardır:…
MoreArapça, barış, esenlik, selâmet gibi anlamları olan bir kelimedir. Cürcanî, bu konuda şöyle der: “Nefsin, dünya ve âhirette, hiç bir sıkıntıya uğramaması, iki âlemde mes’ûd ve rahat olması”. Mevleviler, dört devreli âyinin…
MoreMevlevi tâbiridir. Mevlevi âyinleri dört selâm, yani dört fasıldan ibarettir. Bir faslın bitmesine, “selâm başı” denir. Dördüncü selamdan sonra şeyh, postundan bir kaç adım yürüyerek hırkası ile, yani kollarını açmadan sema ederdi.…
MoreArapça, esenlik, huzur, barış mânâlarına gelir. Emniyet makamı: “Oraya, emniyetli olarak selâm ile giriniz” (Hicr/46) âyeti, buna işaret eder. Dünyevî huzur ve refah, selâmet , terk-i selâmettir. Nefsin selâmeti, ise ona uymamaktır.…
MoreKurtuluş, huzur birliktedir anlamında, Arapça bir ifâde. Bunun iki anlamı vardır: 1) Huzur, birliğe ermektedir. Her şeyde bir olan. kendisinden başka gerçek varlık bulunmayan Allah’ın gücünü, hikmetini, takdirini yaptıklarını görmekte ve bu…
MoreKurucusu Selâmı Ali Efendi’dir. Celvetiyye şubelerinden birinin adıdır. Sa’diyye’nin kollarından biri de, bu adla anılmaktadır.…
MoreSaygı maksadıyla, şer’î ölçüler içinde yere kapanma. Allah’tan başkasına yapılan bu secdelere, Kur’ândan örnekler şunlardır: 1. Meleklerin Allah’ın emri üzerine Hz, Adem’e secde etmesi (Bakara/34). 2. Hz. Yakub’un eşi ve onbir çocuğu…
MoreSelâtîn, Arapça bir kelime olup “Sultan”ın çoğuludur. Cuma günleri, namazdan sonra yapılan va’z görevine denir. Bunun yerine, “kürsü şeyhliği” ve “Cuma vaizliği” tâbirleri de kullanılmıştır. Minberde, hatibin okuduğu Arapça hutbeyi açıklamak üzere,…
MoreSelef, öncekiler anlamına Arapça bir kelime. Bunun yerine, “eseriyye” tâbiri de kullanılır. Sahabe ve tabiîn mezhebinde bulunan fakihler ve muhaddislere, selefiyye denir. Selefiyye’nin yolu, Kur’ân yoludur.…
MoreSahabe-i Kiram’dan Hz. Selmân-ı Farisî ibn İslâm (r) için kısaca “Selmân” da denilir. Bazı sûfiyye tarikatlarında, dervişler, nefsi aşağılamak üzere, ellerinde keşkül (bir çeşit tabağı andırır kâse) ile halktan bir şeyler toplamaya…
More

